-->

Sayfalar

8 Aralık 2014 Pazartesi

Bu Tarz Benim (2)



Daha önce bir yazımda, televizyonda yayınlanan bir yarışma programını, bir şirkete benzeterek jürinin hatalı davranışları nedeniyle, yarışmacıların nasıl birbirleriyle çatıştıklarını ve demotive olduklarını anlatmıştım. Yine aynı tv programından söz etmek istiyorum. 
‘Bu Tarz Benim’ yarışma programında giyim tarzları ile yarışan yarışmacıların elenmesi için bir yöntem konulmuş. Hafta içinde jürinin giyim tarzlarını beğendikleri yarışmacılar yıldız alıyorlar. Alınan toplam yıldız sayısı hafta sonunda eleme gecesinde ilk kriter. En çok yıldız toplayan yarışmacılar içinden 2 kişi korumaya alınıyor, yani arkadaşları onları elenmeleri için öneremiyorlar. Eleme gecesinde bir konsept verilerek (ör. 1980 ler deki giyim yada ünlüleri canlandırma vb) giyim yanı sıra dans ve şarkılarla tam olarak konsepte uymaları isteniyor. Jüri bu gecedeki değerlendirme sonucunda en düşük not alan yarışmacı ile yarışmacıların en çok ‘elenmesi için’ adını verdikleri arkadaşları jürinin karşısına çıkıyor ve jüri bunlardan birisini eliyor.

kaynak

Artık bu yarışmanın sonuna gelinmesine rağmen en kötü giyinen yarışmacı elenmek için asla jürinin karşısına çıkmıyordu. Jüri bile bu işe şaşırıyordu. Neden böyle oluyor diye düşündüm. Bir yerde yanlış bir şey vardı.  Eleme gecesi iyi rol yapan, iyi oyuncu olanlar öne çıkıyordu, çünkü beklenen kriter buydu.  En kötü giyinen yarışmacı çok iyi bir oyuncu olduğu için eleme gecelerinde hep yüksek not alıyordu. Ayrıca kızlar kendilerine rakip gördükleri yarışmacıların adını veriyorlardı ve kötü giyinen kızı kendileri için tehlikeli görmedikleri için eleme için önermiyorlardı. İşte bu yüzden iyi giyinenler elenirken en kötü giyinen yarışmacı elenmiyordu.  Kısacası elenme kriterleri hatalı idi.
İşte şirketlerde böyledir; Doğru performans değerlendirme yapmazsanız, hak etmeyenlerin performansı daha yüksek çıkar. Buda şirkette çalışanların yönetime güvenini azaltır. Çalışanlar yanlış değerlendirmeye kızarak birbirlerini suçlarlar, dedikodu artar. Sonuçta huzur bozulur ve çalışanlar çatışırlar ve gruplara ayrılırlar. Sonuç morali bozuk ve verimsiz bir iş ortamıdır.
Performans değerlendirirken doğru kriterler koyduğunuzdan emin olmalısınız. Aksi takdirde eskisinden daha kötü olacaktır.