Başarılı insanlara baktığımız zaman akılcı davrandıklarını, önceden
düşünüp planladıklarını, başarmak için çok istekli olup, çok çalıştıklarını
görürüz. Kuvvetli yönlerini keşfederek, bunu kullandıklarını görürüz.Bizlerde en
yetenekli olduğumuz konulara konsantre olmalıyız. ‘Çok çalışırsa herkes her şeyi
yapabilir’ fikri çok anlamlı gelmiyor bana. Üstelik zamanımızda çok değerli.
Zayıf taraflarımızı güçlendirmeye çalışmak yerine , kuvvetli tarafınızı
keşfedip, onunla ilerlemelisiniz.
Kuvvetli yönler neler olabilir?
· İstediğini
başarmak için sonuna kadar mücadele etmek,
· Başarıya
ulaşmaktan büyük zevk almak,
· Hızlı
öğrenmek,
· İş
bitirici olmak,
· Resmin
bütününü görüp, strateji geliştirebilmek,
· İnsan
ilişkilerinde başarılı olmak vb.
Dünya genelinde genç
kuşaklar X, Y, Z kuşakları olarak adlandırılıyor. X kuşağı yeniliklere adapte
olmaya çalışırken, bir yandan sabırla iş hayatlarında kademe atlıyor; Y kuşağı
iş hayatında hemen yönetici olmayı, para harcamak için çalışmayı tercih ediyor,
kendi görüşlerinden asla vazgeçmiyor; Z kuşağı ise, ipad’leriyle sosyalleşiyor.
Herkesin güçlü yanları
farklı olmasına rağmen kuşakların güçlü yanlarının birbirinden farklı olduğunu
görüyoruz. Bu kuşakların güçlü ve zayıf taraflarına bir göz atalım mı?
Y Kuşağı (1980-1999 arası doğanlar)
1. Adaptasyon,2. Bilgi,
veri elde etme, 3. Sorumluluk sahibi olma, 4.Başarılı olma 5. Kavrama
X Kuşağı (1965-1979 arası
doğanlar)
1. Bilgi,
veri elde etme,2. Başarılı olma, 3. Sorumluluk sahibi olma,4.Öğrenme,5. İlişki
kurma,
Baby Boomer (1946-1964 arası doğanlar)
1. Sorumluluk
sahibi olma, 2. Başarılı olma,3. Adaptasyon,4.Geliştirme,5. Empati kurma
Gelenekseller (1946'dan
önce doğanlar)
1. Sorumluluk
sahibi olma, 2. Uyum, 3. Empati kurma, 4. Tutarlılık, 5. Başarılı olma,
kaynak |
Bunları
yazarken aklıma bir hikaye geldi;Japonya’da
bir çocuk 10 yaşlarındayken bir trafik kazası geçirmiş ve sol kolunu kaybetmiş.
Oysa çocuğun büyüyünce iyi bir judo ustası olmak gibi büyük bir hayali varmış.
Sol kolunu kaybetmesiyle bu hayali de yıkılan çocuğun babası, Japonya’nın ünlü bir
Judo ustasına giderek yardım istemiş.
Usta ertesi günden itibaren tam on yıl boyunca çocuğa tek bir hareket öğretmiş ve her gün bu hareketi çalışmasını istemiş. Çocuk zaman zaman hocasının yanına gitmiş.
“Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz” diye sormuş.
Hocanın cevabı ise her zaman: “Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz” olmuş.
2 yıl, 3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10’uncu yılını doldurmuş. Bir gün hocası yanına gelip “Hazır ol” demiş “Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın.”
Delikanlı şaşırmış. Hem sol kolu yok hem de judoda bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş ama hocasına saygısından ses çıkarmamış. Delikanlı ilk müsabakasına çıkmış.
Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. İkinci, üçüncü maç, çeyrek final, yarı final derken final maçına çıkmış. Maç başlamış. Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış. Rakibini yenmiş ve şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş ve;
“Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım” diye sormuş.
Hocası da:“Bak oğlum, 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, İkincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardır. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir” demiş.
Usta ertesi günden itibaren tam on yıl boyunca çocuğa tek bir hareket öğretmiş ve her gün bu hareketi çalışmasını istemiş. Çocuk zaman zaman hocasının yanına gitmiş.
“Bu hareketi öğrendim başka hareket göstermeyecek misiniz” diye sormuş.
Hocanın cevabı ise her zaman: “Sen aynı hareketi çalış oğlum. Zamanı gelince yeni harekete geçeriz” olmuş.
2 yıl, 3 yıl, 5 yıl derken çocuk judodaki 10’uncu yılını doldurmuş. Bir gün hocası yanına gelip “Hazır ol” demiş “Seni büyük turnuvaya yazdırdım. Yarın maça çıkacaksın.”
Delikanlı şaşırmış. Hem sol kolu yok hem de judoda bildiği tek hareket var. Ünlü judocuların katıldığı turnuvada hiçbir şansının olmayacağını düşünmüş ama hocasına saygısından ses çıkarmamış. Delikanlı ilk müsabakasına çıkmış.
Rakibine bildiği tek hareketi yapmış ve kazanmış. İkinci, üçüncü maç, çeyrek final, yarı final derken final maçına çıkmış. Maç başlamış. Delikanlı yine bildiği o tek hareketi yapmış. Rakibini yenmiş ve şampiyon olmuş. Kupayı aldıktan sonra hocasının yanına koşmuş ve;
“Hocam nasıl oldu bu iş? Benim bir kolum yok ve bildiğim tek bir hareket var. Nasıl oldu da ben kazandım” diye sormuş.
Hocası da:“Bak oğlum, 10 yıldır o hareketi çalışıyordun. O kadar çok çalıştın ki artık yeryüzünde o hareketi senden daha iyi yapan hiç kimse yok. Bu bir, İkincisi de o hareketin tek bir karşı hareketi vardır. Onun için de rakibinin senin sol kolundan tutması gerekir” demiş.
Kuvvetli
yönlerimizi geliştirirken, zayıf taraflarımızı yönetmeliyiz.
Eğer zayıf
taraflarımıza enerjimizin büyük kısmını harcarsak başarılı olamayız.
Zayıf
yönlerin etkisini azaltmak için, aşağıdaki stratejiler uygulanabilir;
- Zayıf taraflarınız ile ilgili işleri delege edin,
- Ekibinizi eksik yönlerinizi tamamlayacak kişilerden seçin,
- Hedefe ulaşmak için , kuvvetli olduğunuz alternatif yolları deneyin.
- Sizi strese sokan iyi yapamadığınız şeylere odaklanarak, gücünüzü harcamayın,