Kalitenin
dünkü tanımında; en önemli unsur ürünün kendisi olmaktaydı. Müşterinin kalite
anlayışı, ürünün sağlam, güvenilir yada fonksiyonel olmasıyla sınırlıydı. Bu anlayış,
ürünün standartlara uygun olması özelliğini de içermekteydi.Bu
bağlamda, kalitenin boyutlarını : Performans,Güvenilirlik,Dayanıklılık vb.
Fiziksel özellikler oluşturmaktaydı.Oysa,
Kalitenin bugünkü tanımı , fiziksel boyutların çok ötesine geçmiştir.
Bu
gün, Kaliteyi iki kapsamlı boyutuyla tanımlayabilmekteyiz :1. Müşterinin , bir ürün / hizmetten beklentisi ile gerçek ürün / hizmeti algılayışı arasındaki fark
( Algilama – Beklenti = ALGILAMA KALİTESİ )
2. Ürün yada hizmeti elde etmek için yapılan sistematik hareketlerin kalitesi – PROSES KALİTESİ
Görüldüğü
gibi dünkü kalite kavramına müşteri tatmini boyutu da eklenmiştir.Algılama
kalitesi ve proses kalitesi beraberce kaliteyi, stratejik bir kavram haline
getirmektedirler.
Müşteri
tatmini = Beklenti ( B ) – Algilama ( A )
B >
A
OLUMSUZ TEPKİ KALİTESİZ
B =
A
TEPKİ YOK
B <
A
OLUMLU TEPKİ KALİTELİ
KALİTENİN ALGILANMASI
Kalitenin algılanmasında, her aşama önemlidir. Alışveriş esnasındaki
davranışlar, satınalma şekli/şartları,
teslimatta yaşanılanlar, kullanım ve varsa servis deneyimlerin toplamı, ürün/hizmet hakkındaki
kalite algılayışımızı oluşturur.Kalitenin neden çok önemli ve stratejik bir kavram haline geldiğini , müşteri tatmini ile ilgili
bir örnekle daha iyi açıklayabiliriz:
100
tatminsiz müşteriden 4'ünün şikayet etmesine , 96'sı şikayet etmemesine rağmen, herbirinin yaptığı yaklaşık 10 olumsuz konuşma ile dinleyip yapılan konuşmalar da eklenince , bu durumun 3500 kişiye yayılacağı hesaplanmaktadır. Bunun sonucunda, 91
müşteri bir daha geri gelmemek üzere kaybolmaktadır. İstatistikler , kaybolan
müşterilerin yerine aynı sayıda müşteri koymak için 6 kat masraf gerektiğini
ortaya koymaktadır. Diğer bir deyişle, eldeki müşteriyi tutmanın maliyeti,
yenisini kazanmanın 1/ 6 sıdır. Bu da müşteri tatminin nekadar stratejik bir önem kazandığını göstermektedir.
Kalite
kavramının değişmesine paralel olarak müşteri tanımı da değişmiştir.
Dün,
müşteriyi organizasyonun dışında , kendisine ürün/hizmet sattığımız kişi olarak
tanımlarken , bugün, kalitenin Proses boyutunun da devreye girmesi ile müşteri
tanımı oldukça zenginleşmiştir.
Artık
bir prosesin çeşitli aşamalarında, bir faaliyetin bitirilerek kendisine teslim
edildiği bölüm bir önceki bölümün müşterisi olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımda,
bu müşteriler İç Müşteri olarak adlandırılırlar. Bu müşterilerin
de kalite beklentileri ve algılamaları
olacaktır. Tüm bunların toplamı ise Proses
Kalitesini oluşturur.
Bu
şekilde , bugünün Kalite kavramı , İç ve Dış müşteri tanımlamasını ortaya
çıkarmıştır.
İç Müşterilerin
tatmini dış müşteriler kadar önemlidir. Dış müşteri memnuniyetine giden yol, iç müşteriyi memnun
etmekten geçer. İç
müşteri performans değerlendirme noktalarıdır yani
bize hangi aşamalarda prosesimizin güçlü yada zayıf olduğunu gösterir.
Prosesimizin zayıf taraflarını güçlendirebilirsek, dolaylı olarak dış
müşterimizin de memnuniyeti artacaktır.
Bölümler önce iç müşterilerini belirlemelidir. Bunun için;
·
Şirketteki
ilişkileri göz önüne almak,
·
Dış müşteriden iç müşteriye olan akışı
incelemek,
·
İş akış şeması üzerinden gitmek
gerekir. Örneğin; üretim , satınalma bölümünün müşterisidir. Kullanacağı
malzemeleri zamanında, istenen kalitede ve miktarda istemektedir.
Tedarikçi olan bölümler müşterilerine aşağıdaki soruları sormalıdır:
·
Hangi
ürün/hizmeti alıyorsunuz?
·
Bunlarla
ilgili beklentileriniz nelerdir?
·
Bu nitelikler
sizin için ne kadar önemli? (10 üzerinden puanla)
·
Mevcut duruma
kaç puan verirsiniz? (10 üzerinden puanla)
·
Bu
niteliklerin öncelikle iyileştirilmesi gerekenler hangileridir?
Bu aşamada iç müşterinize onların isteklerini yerine
getiriken karşılaştığınız güçlükleri anlatmalısınız. Bu aşama, önyargıların
kırılması ve karşılıklı güven duygusunun
ve iletişimin artmasını sağlayacaktır. Sylviane Herpin’in şu söylemini çok
severim.
Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediginiz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı..
arasında farklar vardir, dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için
az 9 ihtimal var.
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediginiz,
Karşınızdakinin duymak istediği,
Duyduğu,
Anlamak istediği,
Anladığını sandığı,
Anladığı..
arasında farklar vardir, dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için
az 9 ihtimal var.
İç müşteri ilişkilerinin güçlendirilmesi şirketlerde
en büyük sorunumuz olan ‘iletişim eksikliği’ açısından da çok önem taşımakta. Bunun
yanısıra pekçok kazanımlarımız olacaktır;
·
Dış müşteri memnuniyetine
giden yol iç müşteri memnuniyetinden geçer,
·
İç müşteri
memnuniyeti yatay iletişimi güçlendirmenin kolay yoludur,
·
İç
müşterilerin beklentilerini anlamak, bunları karşılamak için ilk
gerekliliktir,
·
İç müşteri
memnuniyet zincirinin tamamlanması süreç iyileştirmeye götürür.
·
Kusursuz bir
iç müşteri hizmeti işbirliğine dayalı bir örgüt kültürü, yüksek
morali beraberinde getirir,
·
Müşterimizin değişen
beklentilerine uyum, esnek davranmayı sağlar,
·
Ortak dil oluşturulmasını
sağlar,(beklentileri anlama,süreçleri verimli kılma)
·
Tedarikçi,
müşteri işbirliği ile daha verimli olmayı getirir.
·
Kopuk halkaların onarılmasını sağlar,
·
Aciliyetler belirlenmesine yarar,
·
Takım çalışmasını geliştiririr,
·
Tedarikçi
açısından bakma (empati)yi sağlar,
·
Tedarikçinin kaynaklarının
bilinmesine yardımcı olur,
·
Müşterinin bilinçli
kral olma anlayışını getirir
Bu çalışmaları yaparken unutmamamız gereken önemli
noktalar:
·
Müşterinin sesine kulak vermek, müşterinizin istediklerini vermenin
ilk adımıdır,
·
Kazan kazan yaklaşımı müşteri tedarikçi diyaloğunda önemlidir,
·
Problemlerin
çözümünde anlaşmak, beraber çözüm önerileri üretmek yaklaşım tarzımız
olmalıdır.(Birbirimizin üstüne yıkmak değil)
·
Kulak verirken
savunma değil iyi bir dinleyici olun.
·
Müşteri
beklentilerini karşılamanın ötesinde beklentileri aşmak Süreçleri
iyileştirmede çok önemlidir.
İç müşteri beklentilerini öğrendikten sonra tedarikçi
bölümün yapması gereken ‘eylem planı’ dır. Bu planlarda yapılacak işler,
kimin yapacağı ve ne zamana kadar tamamlanacağı belirtilmelidir. Bu, artık bir
taahhüt olarak düşünülmeli ve gerçekleşmesi için çalışmalıyız.
Ben aile içindede ‘iç müşteri’ kavramının önemli
olduğunu düşünüyorum. Eşlerin birbirinden, çocukların ebeveynlerinden, bizlerinde
çocuklarımızdan beklentilerimiz yok mu?
Sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz? Yazarsanız
sevinirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder