Bundan 1 hafta önce bir trafik kazası atlattım. Aslında araba kullanırken hiç riske girmem. Yolun kenarından park ettiğim yerden tek şeritli yola çıkacağım, Trafik ışığı nedeniyle, arabalar duruyordu. Yolda bir kamyon ve bir aralıktan sonra bir otomobil vardı. 2 araç arasındaki boşluk oldukça fazla olduğu için arabamı yarıya kadar işaret vererek o boşluğa soktum. Bir süre bekledikten sonra ışık açılınca dönerken, arkadaki kamyon sol çamurluğuma çarptı. Artık dalgınmıydı bilemiyorum, beni görmemesi imkansız, zira önüne kadar girmiştim. Neyse arabamdan çıktım, 2 tane motosikletli polis tesadüfen geldiler. Kazanın nasıl olduğunu anlattım, hanımefendi % 100 haklı dediler, hatta olayın fotoğrafınıda bir polis çekti. Ancak yaralanma olmadığı için ikinizde formu doldurun altını imzalayıp kasko şirketinize gönderin dediler. Polislerin yanında hiç sesi çıkmayan kamyon şöförü ilgili forma benim hızla yola fırlayıp ona çarptığını yazdı. Bende duran trafikte çıktığımı filan anlattım. İmzalayıp formu gönderdik. 2 gün sonra benim sigortamın eksperinin suçu %100 benim olarak kabul etmiş olduğunu gördüm ve çok şaşırdım. Kaskomun bozulmasına değil haksızlığa uğramama çok üzüldüm. Hemen itiraz ettim ama benim kaskomdan bu durumda itiraz olamayacağını, (eksper trimere bile göndermeden suçu kabullenmişti) kaskonun zararımı ödeyeceğini söylediler. Ben hem bu haksızlığa neden uğradığımı öğrenmek istiyordum, hemde mahkeme bile gerekse duruma itiraz etmek istiyordum. Bana o formu imzalamakla kamyon şöförünün yazdıklarını kabul etmiş olduğum söylendi. ( aman bu duruma düşerseniz formu imzalamayın) Oysa polis olayın çok açık olduğunu ve resimlerden anlaşıldığını söylemişti. Neyse ben hala bu olaya itiraz etmeye uğraşıyorum. Ancak farkına vardığım, kayıplarım yada aracımın değerinin düşmesi değil esas haksızlığa uğramam beni çok üzmüştü.
Şirketlerimizi düşündüm. Ne çok çalışan 'haksızlığa uğradığını' düşünüyor. Hatta yönetici ve firma sahipleri bunun farkında bile değil. Haksızlığa uğradıklarını düşünmelerinin sebepleri; Kendileri terfi edeceklerini düşündükleri halde başkasının terfi etmesi, maaşlarda yada iş yükündeki dengesizlik, bir teknik geziye başkasının gönderilmesi, hatta yaptıkları güzel bir işten dolayı teşekkür edilmemesi gibi sizce basit olaylar olabilir.
Eğer çalışanların işyerine kendilerini adamalarını istiyorsanız onlara adil davranmalı ve şirkete güven duymalarını sağlamalısınız. Maaşlarına ne kadar zam yapsanız haksızlığa uğradıklarını düşünen elemanlardan yeterli verimi alamazsınız.
Tepe yönetici olarak verdiğiniz kararlarla çalışanları nasıl etkilediğinize dikkat etmelisiniz.
Sizin bu konudaki düşüncelerinizi öğrenirsem sevinirim. Birde kaza durumunda form ne zaman dodurulur biliyorsanız lütfen yazın.
Merhaba Şeyma hanım,
YanıtlaSilYine çok güzel bir paylaşımda bulunmuşsunuz, değindiğiniz noktalar çok isabetli. Evet bazen birşeyi onaylamadan önce bir kaç kez daha düşünmemiz gerek.
Şahsen bir işe girişeceksem mutlaka irili ufaklı olabilecek herşeyi öncelikle göze alırım. Bir işletme sahibi değilim ama çalıştığım şirkette yönetici pozisyonundayım.
Malesef burada da çoğu haksızlığa bizzat maruz kalabiliyorum. Bu sebepten kendi işletmemi kurmayı ve hatta sektör değiştirmeyi düşünüyorum. İnanın burada anlatılamayacak onlarca sebep sunabilirim.
Kasko olayına gelirsek eğer, evet imza atmanız bir yönüyle kabul etmeniz anlamında olmuş. Eğer ki kendiniz fotoğraf çekebilirseniz çeşitli açılardan çok daha iyi olacaktır. Zaten anlaşmazlığa düşmeniz durumunda polisi çağırıp, anlaşamadığınız konu üzerinde yardım isteyebilirsiniz.
Yaralanmalı kaza olmadığı sürece her türlü kazayı kendiniz ve karşıdaki kişiyle doldurup anlaşıp imzalayabilirsiniz, ya da tek yapmışsanız sadece kendiniz formu doldurarak mutlaka bölgeye bakan polis veya jandarmayı çağırmanız gerekir. Fotoğraf almak da bu noktalarda çok önemlidir.
Sevgilerimle, iyi çalışmalar.
Evren