Bilim
adamları on binlerce arının yaşadığı kovanlarda iletişimin nasıl sağlandığı
üzerine pek çok araştırma yapmışlar.
Münih Üniversitesi profesörlerinden Nobel ödüllü Karl Von Frish bu konuda yazdığı kitabında arıların
duymadıklarını yazıyor. İletişimlerini iki özel dans sayesinde yapıyorlar.
"Dairesel dans" ile kovandan 50 ile 100 metre arasındaki uzaklıkta
bir beslenme noktasını anlatıyorlar. "Sallanma dans" ile ise daha
uzaktaki yiyeceklerin yerini bildiriyorlar. Kovana dönen arı, bu dansla,
beslenme noktasını, kovanla arasında dağlar bile olsa, tarif edebiliyormuş. Yiyecek
kaynağını diğer arılara bildirmek için kaynağın kovana uzaklığı, yönü,
zenginliği gibi her türlü bilgiyi tekrarlayan hareketlerle dans aracılığı ile diğer
arılara bildiriyormuş.
kaynak |
Biz
yöneticiler genelde işitme özürlü
değiliz. Ama işimizin bize söylediği herşeyi de duymamaktayız. Ne
yazık ki işimiz arılar gibi dans etme yeteneğine sahip değildir, ama bize
kurumsallaşmamız gerektiğini anlatır. Nasıl mı? Eğer firmada şikayetler artmışsa sinyaller geliyor demektir.
Patronun Şikayetleri;
- İşin başında olmadığı zaman problemlerin çıktığından, hiçbir yere ayrılamadığından,
- İşlerin başlangıçta firmayı kurarken olduğu gibi iyi gitmediğinden;
- Firmasının sorunlar nedeniyle itibar kaybettiğinden,
- Çalışanların yeterince gayret sarf etmediğinden ,
- Çocuklarının firmayı sahiplenmek istemediğinden,
- Süreçleri ve kişileri kontrol edemediğinden,
- Tam işi öğrettik derken işten ayrılanlar olduğundan,
Çalışanların
Şikayetleri;
- Patronun kendilerinden istediği işleri zamanında yetiştiremediklerinden,
- Mevcut iş yükünün altında ezildikleri halde patronun ek personel istihdam etmediğinden,
- Herşey için sık sık işletmeye inmek zorunda kaldıkları, işlerine konsantre olamadıklarından,
- İzin kullanamadıklarından, tatil yapamadıklarından,
- Bu kadar çok çalışmalarına rağmen hak ettikleri ücreti alamadıklarından,
- İnsan kaynakları ile ilgili tüm uygulamaların patronun iki dudağı arasında olduğu, konulmuş kurallar olmadığından,
- Patrona giden bilginin kendisine yakın kişilerle sınırlı olduğundan,
İşte
bu noktada kişilere bağımlı yönetimin yetmediği anlaşılır.
Kurumsallaşma;
Bir
işletmenin, faaliyetlerini
- kişilerin varlığına bağımlı olmadan
- sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini
Kurumsallaşma,
işletmenin büyümeye başladığı noktada ihtiyaç duyulan bir olgudur. Bu noktaya
gelmemiş işletmelerin kurumsallaşma çabası göstermesi gerekmeyebilir. Çünkü
kurumsallaşma, belirli bir bürokrasi ve iş yükünü gerekli kılar. Büyük
işletmelerde bu, rahatsızlık oluşturmaz, aksine büyüklüğü korumak için
gereklidir. Ancak çok küçük işletmeleri, yapılan işten daha fazla meşgul ederse
işletmenin pratikliği azalır.Başka bir yazımda nasıl kurumsallaşabiliriz? anlatacağım.
Nereye
kadar kurumsallaşma? Kuruma, yaptığı işe, çalışan profiline bakılarak karar
vermelidir.
Sizde
olmayınca işleriniz aksıyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder