v
Büyük, kurumsal yada yurtdışı ihracat yapılan bu
firmaların karşısında kendilerini güçsüz hissediyorlar ve ne isteseler hemen
yapmaya çalışıyorlardı.
v
İstekler anlamsız bile olsa uymaya çalışıyorlardı.
Örneğin; 3 günden kısa sürede yetişmeyecek
bir işi 2 günde isterlerse peki diyorlardı. Daha sonra diğer siparişleri
geciktirip, gece mesaisi yaparak yetiştirmeye çalışıyorlardı. Sabah gelince gece
vardiyası deneyimleri az olduğu için, bozuk çıkan işlerle boğuşuyorlardı.
v
‘Müşteri büyükse her zaman haklıdır’ diye
düşünüyorlardı,
v
Hatta bu müşterilerin kendilerini tercih sebebi,
hemen araya alıp yetiştirdikleri için olduğunu söylüyorlardı.
Ben bunun doğru olduğuna inanmıyor, sizin plan ve programınız olmadığı ve her
dediklerine peki dediğiniz için böyle oluyor diyordum.
Bir gün bir firmada
müşterilere bir mektup yazdım; Mektupta
özetle şu mesajlar vardı;
v
Biz artık kurumsal bir firma olma yolundayız,
bunun için yönetim danışmanlığı alıyoruz.
v
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için
siparişlerinizi önceden bildirmenizi rica ediyoruz.
A grubu ürünleri 3 günde,
B grubu ürünleri 5 günde,
C grubu ürünleri 7 günde verebileceğiz.
v
Amacımız araya giren işler nedeniyle termin
gecikmelerini azaltmak, hammadde tedariğimizi planlı yapabilmek,
v
Tabi çok özel durumlarda bu kuralları
uygulamayabiliriz.
Firmanın patronu böyle bir mektubu yollarsa müşterilerinin
kızacağını ve ondan alışveriş yapmak
istemeyeceklerini düşünerek korktu ve bir süre bu mektubu
göndermedi. Zaman içinde ikna
olarak, içeriği benzer çok kibar dille yazılmış
bir mektubu tüm müşterilerine gönderdi.
Sonuç nemi oldu dersiniz? Müşterilerinin % 90’ı siparişlerini
önceden vermeye başladılar. Hatta
bir kısmı yıllık ve aylık sipariş
tahminlerini bildirmeye başladılar. Üstelik planlı bir firmayla
çalışmaktan çok
memnun olduklarını bildirdiler ve siparişlerini arttırdılar.
Sizin de benzer problemleriniz var mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder